Çoğumuzun yakından tanıdığı, kriz yıllarında ekonomiden sorumlu bakan Kemal Derviş, Türkiye’den gittikten sonra Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı başkanlığını yürüttü. Bu esnada Cenevre’de yapılan "Ticaret İçin Yardım" konulu toplantıda yaptığı açıklamada, Kemal Derviş, dünyanın vahim ekonomik tablosunu ortaya koymuş, bunu da Türkiye’deki köşe yazarlarından biri nakletmişti.
Kemal Derviş’in söz konusu toplantıda anlattığı ekonomik tablo şöyledir:
"İki yüzyıl kadar önce, 1820’de en varlıklı 10 ülkenin vatandaşları, en yoksul 10 ülkenin vatandaşlarından 3 kat daha zengindi. Bugün bu oran 50 kata yükseldi."
Küreselleşmenin zengin-yoksul uçurumunu kıyameti koparacak kadar derinleştirdiğini gösteren başka veriler de var:
- Dünyanın en zengin ve en yoksul yüzde 2’si arasındaki gelir farkı son 20 yılda 1’e 30’dan 1’e 80’e çıktı.
- En zengin yüzde 20 nüfus dünya gelirinin yüzde 80’ini alıyor, en yoksul yüzde 20 nüfus ise sadece yüzde 1’ini.
- En zengin 225 kişinin 1 trilyon doların üstünde olan servetleri, en yoksul 3 milyar insanın bir yıllık gelirleri toplamını aşıyor. Bir başka deyişle, 225 kişisel servet, dünya nüfusunun yarısını bir yıl boyunca yaşatacak büyüklüğe ulaştı.
Herhalde gelecek yıl bu rakam 3.5 milyar kişiye ulaşır. Çünkü hem zenginler servetlerini sürekli katlıyor, hem de yoksullar çığ gibi büyüyor.
Örneğin sadece Çin’de 300 binin üstündeki milyonerler ordusuna her gün 77 kişi katılıyor. Ama bir yandan da bu ülkedeki köle işçilere (sadece boğaz tokluğuna ölesiye çalıştırılanlara) her gün 95 kişi ekleniyor.
Son verilere göre Çin’de serveti 5 milyon doları aşan 150 bin kişi var. Bunların 50’si dolar milyarderi, bunlardan 2 bininin varlığı 100 milyon doların üstünde, 35 bini de en az 10 milyon dolara sahip.
Kağıt üstünde komünist olan bir rejimde kapitalizmin ürünü olan bu yeni sınıf, 1.3 milyarlık insan okyanusunda farklılıklarını sergilemekten özel bir zevk alıyor. Nasıl? "Lüks"e düşkünlükle: "Cartier" saatleri Çin’deki butik zincirine önümüzdeki Mart’a kadar 25 halka daha ekleyecek. "Hermes" 2012’ye kadar dükkan sayısını 3 katına, yani 25’e çıkaracak. "Louis Vuitton", "Gucci", "Prada", "Versace" daha hızlılar: Her yıl en az 10 butik açıyorlar. "BMW", "Mercedes Benz", "Ferrari", "Lamborghini" talebe yetişemiyorlar. "Cadillac" ise rekor üstüne rekor kırıyor: Şu anda 40 acentesi var, 2010’a kadar 100’e çıkaracak ve siparişler çığ gibi büyüyor.
Kemal Derviş, Oligarklar"ın yeni eğlencesini ise şöyle açıklamaktadır:
Lüksün her türlüsüne, dünya nimetlerinin tümüne ulaşan "Oligark" dediğimiz, sayıları her yıl yüzde 15 artan Rus zenginleri başka "Çılgınlıklar" arıyorlar, birkaç saatliğine de olsa yoksulluk dönemlerine dönmeyi deniyorlar. İsviçre’de onlara bu "Zevk"i tattırmak için şirket kuran uyanık bir girişimcinin yardımıyla kimi trenlerde bilet kontrolörlüğü yapıyor, kimi sokak çalgıcılığı ile dileniyor, kimi üçüncü sınıf restoranlarda garsonluğu deniyor.
Çılgınlıkta sınır tanımayan Wall Street ise bu yıl "Bonus", yani yılsonu primi rekoru kırmaya hazırlanıyor. New York Borsası’nın yalnızca 5 büyük bankasının "Altın çocuklar" dediği fon yöneticilerine dağıtacağı çekin tutarı 38 milyar doları geçecek.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYIN