Okurken eğitim ve geçim masraflarımı karşılamak için ticaret hayatının içinde bulmuştum kendimi...
Üniversiteyi bitirdikten sonra da ticarete devam etmek zorunda kalmıştım. Çünkü malum zihniyet sadece 1 (bir) adet öğretmen ataması yapacaktı. Bizim de şansımız hiç yoktu bu alım için...
En büyük hayalim imam hatiplerde meslek dersleri öğretmeni olabilmekti.
Arapça'yı çok seviyordum. Öğrencilerime Kur'an-ı Kerim'in dilini ve mesajını öğretmek en büyük arzumdu.
Şer odakları kursaklarımıza tıkmıştı bu hevesimizi... Mezun olduktan sonra Kahta'ya geri döndüm.
Öğretmen alımı yoktu malasef. Ne iş yapacaktım. 5 yıl okuduktan sonra işsiz güçsüz dolaşmak zordu.
Okurken Konyanın meşhur Dellâl pazarında ''velespit'', bit pazarında cep telefonu satardım... Adım velespitçi Yılmaz'a çıkmış. En azından 28 şubatın (hocalı-fetocu-tehditçi) polis amcasından öyle duymuştum!
Telefon dükkanı açmaya karar verdim. Karar verdim vermesine amma o dönemde dükkanın 70 tl olan kirasını çıkaracak iş yapabilsem, dükkan sahibine mahcup olmasam diye dua ediyordum... Allah kulunu yardımsız bırakmaz ya... İlk ayın kârı iki adet memur maaşına denk gelmez mi! rakam ilginçti: 870 tl kar etmiştim... Allahım sen ne büyüksün ya rabbim!
Ìşler iyi gidiyordu... lakin ben 5 yıl boşuna mı okumuştum...
Babamın bana bakışları iç dünyamda fırtınalar koparıyordu adeta... Derken 4-5 ay sonra imamlık sınavı... Malatyanın Pütürge ilçesine İmam hatip olarak atandım...
Babamın bana söylediği sözü halen unutamıyorum: Oğlum, Allah senden razı olsun! Milletin sözlerinden beni kurtardığın için...
Şer odaklar ve toplum arasındaki kalitesiz elemanları... reklamcıları... baskı oluşturmuşlar temiz niyetler üzerine... İlahiyatçılara görev vermezler diye... boşuna okuttun sen... demişler her fırsatta...
Hasılı gel zaman git zaman...
Üniversiteden çok sevdiğim ve her fırsata beni sevdiğini hissettiren (ya da ben öyle sanmıştım) bir hocamla telefonla konuşurken ''Pötürge neresi? haritada öyle bir yer var mı? ne işin olur orda? ben seni büyük bir üniversitede master yapıyor sanıyordum!!! lafları üzerine vardım Konya'ya... Başvuru listesine baktım bir çoğu hatun idi :)) Sevgili Hocam da bana: seni seneye alayım demez mi! seneye de ben gelmem deyip çıktım... Ya seneye de bi çok hatunla aynı listeye girersem! yine şansım olmazdı.
Aşağıda Süleyman Toprak hocamla karşılaştım. O da bana sitem etti... Lakin kısmet deyip çıktım ve küstüm akademik çalışmalara...
Gel zaman git zaman Samsat ilçesine vaiz olarak atandım... Müftüm çok iyi biriydi... Yaşça benden büyük olmasına rağmen yüksek lisans yapmıştı... Kpds-ales sınavları derken ben de niyetlendim... Ben vaizim, o zaman alanımda bana faydası olabilecek bir alanda ayrıca zorlanmadan bitirebileceğim bir alanda master yapmayı düşündüm...
Gittiğim ilk üniversitede en yüksek puana sahip olmama rağmen... Şerefsiz abiler malum bacılarını aldı malesef...
Başka bir üniversite o da olmadı ya nasip... Tam boşverecekken Sevdiğim bir öğretmen arkadaş beni aradı... İlle felan üniversiteye de başvur diyordu... Bende boşver hocam vazgeçtim diyordum... Israrına dayanamadım ve direksiyonu Dicleye doğru kırdım...
İlahiyattan bir arkadaşım beni Din eğitimi alanında bir öğretim görevlisi ile tanıştırmak istedi... İltimas olmasın kimsenin hakkına girmeyim diye itiraz etmeme rağmen bi selam verip çay içelim çıkalım deyip beni kandırdı... Selam faslından sonra çaylarımızı yudumlarken arkadaş pat diye girdi mevzuya... İşaret etmeme rağmen durmadı ve benim master için geldiğimi söyledi... Hangi alanda diye sordu hoca arkadaş. Tefsir deyince: ya hocam boşver, Tefsir alanında çalışacak konu kalmadı. Gel seni din eğitimine alalım dedi. İlanlarda din eğitimi olmadığını söyleyince; sen Din sosyolojisine başvur; sınavı kazan, yerleş ikinci dönem seni din eğitimine alalım dedi...
Sınava girip hakkımla kazanmak hoşuma gitti. Bunun üzerine bu hocanın çayı içilir helaldir dedim.
Din sosyolojisi alanında yüksek lisansım bitti. Din eğitimi alanında öğrenci alımı yapılmadığı için o defteri de açmadan kapattık. Zaten Tefsir ile başlayan master istek serüveni, din eğitimi ve din sosyolojisi olarak devam etmiş rabbimin muradı ile din sosyolojisinde karar kılınmıştı. Sen ne istersen iste rabbimin bir muradı varsa o seni oraya yönlendiriyor. Orada bir çok hayırlar gizli. Gizli hazinelerinden ikramını diliyorum rabbimin.
Not:
Her dönemin hainlerine, kumpasçılarına, adam kayırıcılarına, torpilcilerine, işkencecilerine, fişleyicilerine fetocularına lânet olsun...
Vatanını sevenlerine, insanına ayrım yapmadan değer verenlerine, adam kayırmayanlarına, torpil yapmayanlarına, açık aramayanlarına rahmet olsun...