Çoğumuzda vardır bu; Her şey için hayırlısı deriz ama sadece deriz, dilde kalır. Bunu derken önemli olan dil ile söylediğimizin, kalbimizin de onu tasdik etmesidir, kalbimizin inanmasıdır. Yoksa laf olsun diye söylenilen "hayırlısı" sadece orada ve lafta kalır. İş ciddileşince sinir, öfke, isyan, neden böyle oldu demeler. Hayırlısı diyen sendin ama .Ne bu çelişki böyle? Hani hayırlısı diyerek Allah'a bırakmıştın . Senin istediğin şekil, hakkında belki hayırlı değildi. Halbuki hayırlısı demek teslimiyettir.
"Size zor geldiği halde savaş üzerinize farz kılındı. Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz ise bilemezsiniz."(Bakara/216)
Allah,bizlerden oturduğumuz yerden hayırlısı deyip gayret göstermememizi istemiyor. Allah'ın bizden istediği;Çabalamak , gayret etmek, elinden geleni yapmak, danışmak ve tevekkülü Allah'a vermek.Bütün bunları yaparken de sabretmek. Acele ile istememek.
"İnsan, şerri de hayrı istediği gibi ister. İnsan pek acelecidir!"(İsra/11)
"İş hakkında danış,karar verince de Allah'a güven.Doğrusu Allah,kendine güvenenleri sever."
(Al-i-İmran /159)
Yazımı bir dua ile sonlandırmak istiyorum.
"Allah'ım; Gönlümüzde olanı hakkımızda hayırlı eyle, hakkımızda hayırlı olana gönlümüzü razı eyle.(Amin)
AYŞE ŞAHİNOĞLU