Annelerle tevâfuk konuştuğum zaman ya da annelerin "Sizinle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum."dediğinde hiç düşünmeden aklıma gelen ilk şeyin ne kadar da doğru tahmin olduğu şaşırtmıyor artık beni."Oğlum beni dinlemiyor ya da kızım beni dinlemiyor."Sözleri ile başlayıp saatlerce konuştuğumuz tek konu bu oluyor genelde.
Tüm annelerin ortak konusu herkesin de kolaylıkla aklına gelen "Gençler"..
Eğitilmesi konusunda nasıl bir yol izleyeceklerini şaşırmış halde düşünürken bir taraftan aile sözü dinlenmesini diğer taraftan iyi bir gelecek için eğitim konusunda çok iyi yerlere gelmesini istemeleri ve bunları yaparken de belki farkında olmadan gençler üzerindeki baskıcı tavırları... Çocuğu eğiteyim elimin altında yetişsin derken o esnadaki baskıcı ve ısrarcı tutum Allah muhafaza çocuğu farklı yollara sürükleyebilir. Onun için çocuk yetiştirmek tamamen bir incelik işi.
Elbette ki aile olarak hepimizin tek gayesi gençlerimizin iyi yerlere gelmesi güzel temiz bir hayat sürmesi ama sıkmadan incitmeden kırıp dökmeden yapabilmek de ustalık gerektiren bir iş açıkcası.. Her baba yiğidin harcı da değil .
Genç nesiller yetiştirmek konusunun en güzel örnekleri bence gene gençlerde .Onlar konuşmaları ile tavır ve davranışları ile bizlere ipucu veriyor aslında. Bütün bunları görmemiz ve farkında olmamız gerekir. Gençleri nasıl yetiştirmek gerekir?sorusunun cevabı da gene gençlerde, yeter ki onlara kapıları açmak onların yanında olduğumuzu hissettirmemiz lazım.
"Sen çocuksun sus","Çocuk aklınla karışma","Sen kim bana akıl vermek kim?"diye diye çocukların özgüvenlerini ellerinden aldığımız gibi geleceklerini de alıyoruz. Belki bunu bilmeden düşünmeden yapıyoruz ama hayatları boyunca ne kadar da kendilerini ezilmiş hissedeceklerini bilsek böyle bir davanış sergilemeye kalkışmayız bile. Bazı anne babaların çocuklarından beklentileri çok yüksek. Peki o anne baba çocuğa o özgüveni verdi mi ki bekliyor başarmasını?dedi mi ki"Evladım senin bu konudaki fikrin ne?"ya da dedi mi ki "senin yanındayız?" Bu soruya cevap hayır ise o zaman çocuktan yüksek başarılar da beklemek,rüzgarda ateş yakmaya benzer.
AYŞE ŞAHİNOĞLU