Sosyal medya, algı oluşturma ve yönetme için ideal bir mecrâdır. Her kesimden insanı bulmak mümkündür. Her malın alıcısı vardır bu alanda. Her fikir, düşünce, yerli-yersiz bilgi, aslı olan-olmayan haber, altında Çapanoğlu çıkmaya müsait olaylar her zaman yerini alabiliyor bu sosyal alanda.
Ama unutmayalım ki bizler Müslümanız! Her bilgiyi araştırmalıyız. İncelemeden, araştırmadan, sorgulamadan, ölçmeden-biçmeden-tartmadan paylaşılan her habere-bilgiye inanmamalı, biz de o "şeyi" paylaşmamalıyız! "Şey" dedim bilerek. Çünkü kesin olamayabilen, bize ve topluma fayda sağlayamayabilecek hatta zarar verecek bir alete dönüşebilecek bir "şey" olabilir!
Hz. Peygamber efendimiz sav derki: "Kişiye her duyduğuna inanması günah olarak yeter!" (Müslim) Yüce Allâh cc ise: "Bilmediğin şeyin ardına düşme, çünkü göz, kulak ve kalp hepsi sorumludur, mutlaka sorguya çekilecektir." (İsra, 17/36) buyurmaktadır!
Özetle; son günlerde ülkemizde yaşanan bazı olaylar dizisi açıkça göstermiştir ki her paylaşılan habere hemen inanmamak gerekiyor. Önce bunu ben paylaşmalıyım, ilk benden duysunlar, bak ben ne kadar duyarlı biriyim görsünler diyenler ya da samimi duygularla göründüğü kadarıyla malumat elde edilebilen ve derin araştırmaya muhtaç olaylara fevri tavırla müdahil olan saf ve samimi kardeşlerimiz biraz daha dikkatli olmalılar.
Bu gibi konularda da Müslümanca duruş göstermeli, biraz sabretmeli, derin araştırma yapmalı, ölçmeli-biçmeli, öyle paylaşım yapmalıyız. Baktınız olmuyor; elinize bir bardak çay alın onu paylaşın. Emin olun bu daha samimi ve helal olacaktır. Aksi durum ise haram ve günahtır. Selâm ve duâ ile...
Dr. Yılmaz ARI