Diyanet-Sen Tekirdağ Şube Başkanı Adem YARYIKAN Cami dernekleri ile ilgili bir basın açıklaması yayınladı.
Halkın camilere ve cami ihtiyaçlarına karşı sonsuz bir incelik gösterdiğini ifade eden Yarkıran bu yaklaşım şeklini bencilleştirmeye çalışan derneklere karşı olduklarını belirtti.
Yaptığı basın açıklamasında,cami derneklerine karşı olmadıklarını derneklerin işleyiş şeklinde problemler yaşandığını dile getiren Yarkıran şöyle konuştu;
Biz camilerimizde problemlerin en aza inmesini isteriz. Camilerdeki temizliği, ihtiyaçları karşılayacak hayırseverlerin var olduğu gerçeğini değiştiremeyiz. Fakat Dernekler ekonomik çıkar kapısı olarak faaliyet gösterdiklerinden beri, enerjilerini hizmetlere değil, dernek etrafında yuvalanmış kişilerle menfaat avcılığına çevirdiler. Menfaatin fazlalığı,haksızlığı savunanların da fazlalığına tekabül etti.
Neden sorusunu soran her bir birey,dernek etrafında yuvalanmış kişiler tarafından acımasızca örselendi, ötekileştirildi, hakarete uğratıldı.
Türkiye’nin bir çok yerinde derneklerin olduğunu söyleyen Yarkıran sözüm maksadını aşmasın. Genel ifadeler yerine,haksız kazanç kapısı, ticari kazanç kapısı olarak görülen her bir dernek, bizim rahatsız olduğumuz yapılardır dedi.
Biz 81 ilde 90 bine yakın camide görev yapan şube başkanlarımızla bir araya geldiğimizde,derneklerini öven şube başkanları da görüyoruz, derneklerinin ekonomik kazanç kapısına dönüştüğünü söyleyen başkanlarımızla da bir araya geliyoruz.
Bizim derdimiz, Tekirdağ genelinde,üç beş kişiye kazanç kapısı olan dernekleri istemiyoruz. Daha önceki açıklamalarımızda camilerin altında kurulan iş merkezlerinin cami ahengini bozduğunu dile getirdiğimiz gibi camilerden kazanç elde eden kira getirili yerlerin,cami ihtiyaçları dışında kullanılmasına da karşı olduğumuzu söylemiştik.
Bugün gelinen noktaya baktığımızda, cami olarak bağışlanan yerlerde kendi menfaatlerinin peşinde olan derneklerin varlığı, bizi fazlasıyla rahatsız etmektedir.
Biz Türkiye’nin en büyük Din görevlileri sendikasıyız. Din görevlilerine parmak sallayan, din görevlilerinin Amiri olduklarını sanan derneklere amirlik makamımızın adresini daha öncesinde hatırlatmıştık.
diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülüklerimiz camilerimiz hakkında söz hakkına sahip olan tek kurumdur.
Kendilerini müftülüklerin ve diyanetin üstünde görmeye çalışanlar bilsinler ki; bu yaklaşım şekli menfi ve çıkar koktuğu müddetçe bizim için karşı durmamız gereken bir yapı olarak görüleceklerdir.
Camilerimizde icra edilen her bir görev,halkımızın memnuniyeti içindir. Biz bu yaklaşıma sahipken,üç beş kişinin memnuniyetini gözeten dernek bilincine de karşıyız.
Sosyal medya üzerinden veya çıkar odaklı kişi ve medya desteği ile hareket eden şakşakçılara izin vermeyeceğimiz de bilinmelidir.
Cami derneklerinin var olma sebebi, halkın daha huzurlu bir ortamda ibadetini yapması için,zemin hazırlama çabası dışında olmamalıdır.
Aksi durum bizim karşı duracağımız ve haklarımızı saklı tutacağımız sonuçları beraberinde getirir.
Halkın camilere ve cami ihtiyaçlarına karşı sonsuz bir incelik gösterdiğini ifade eden Yarkıran bu yaklaşım şeklini bencilleştirmeye çalışan derneklere karşı olduklarını belirtti.
Yaptığı basın açıklamasında,cami derneklerine karşı olmadıklarını derneklerin işleyiş şeklinde problemler yaşandığını dile getiren Yarkıran şöyle konuştu;
Biz camilerimizde problemlerin en aza inmesini isteriz. Camilerdeki temizliği, ihtiyaçları karşılayacak hayırseverlerin var olduğu gerçeğini değiştiremeyiz. Fakat Dernekler ekonomik çıkar kapısı olarak faaliyet gösterdiklerinden beri, enerjilerini hizmetlere değil, dernek etrafında yuvalanmış kişilerle menfaat avcılığına çevirdiler. Menfaatin fazlalığı,haksızlığı savunanların da fazlalığına tekabül etti.
Neden sorusunu soran her bir birey,dernek etrafında yuvalanmış kişiler tarafından acımasızca örselendi, ötekileştirildi, hakarete uğratıldı.
Türkiye’nin bir çok yerinde derneklerin olduğunu söyleyen Yarkıran sözüm maksadını aşmasın. Genel ifadeler yerine,haksız kazanç kapısı, ticari kazanç kapısı olarak görülen her bir dernek, bizim rahatsız olduğumuz yapılardır dedi.
Biz 81 ilde 90 bine yakın camide görev yapan şube başkanlarımızla bir araya geldiğimizde,derneklerini öven şube başkanları da görüyoruz, derneklerinin ekonomik kazanç kapısına dönüştüğünü söyleyen başkanlarımızla da bir araya geliyoruz.
Bizim derdimiz, Tekirdağ genelinde,üç beş kişiye kazanç kapısı olan dernekleri istemiyoruz. Daha önceki açıklamalarımızda camilerin altında kurulan iş merkezlerinin cami ahengini bozduğunu dile getirdiğimiz gibi camilerden kazanç elde eden kira getirili yerlerin,cami ihtiyaçları dışında kullanılmasına da karşı olduğumuzu söylemiştik.
Bugün gelinen noktaya baktığımızda, cami olarak bağışlanan yerlerde kendi menfaatlerinin peşinde olan derneklerin varlığı, bizi fazlasıyla rahatsız etmektedir.
Biz Türkiye’nin en büyük Din görevlileri sendikasıyız. Din görevlilerine parmak sallayan, din görevlilerinin Amiri olduklarını sanan derneklere amirlik makamımızın adresini daha öncesinde hatırlatmıştık.
diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülüklerimiz camilerimiz hakkında söz hakkına sahip olan tek kurumdur.
Kendilerini müftülüklerin ve diyanetin üstünde görmeye çalışanlar bilsinler ki; bu yaklaşım şekli menfi ve çıkar koktuğu müddetçe bizim için karşı durmamız gereken bir yapı olarak görüleceklerdir.
Camilerimizde icra edilen her bir görev,halkımızın memnuniyeti içindir. Biz bu yaklaşıma sahipken,üç beş kişinin memnuniyetini gözeten dernek bilincine de karşıyız.
Sosyal medya üzerinden veya çıkar odaklı kişi ve medya desteği ile hareket eden şakşakçılara izin vermeyeceğimiz de bilinmelidir.
Cami derneklerinin var olma sebebi, halkın daha huzurlu bir ortamda ibadetini yapması için,zemin hazırlama çabası dışında olmamalıdır.
Aksi durum bizim karşı duracağımız ve haklarımızı saklı tutacağımız sonuçları beraberinde getirir.