Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali OMURCA , Kovid-19 tedbirleri kapsamında ibadete kapatılan camilerin tekrar açılmasına ilişkin duygularını anlatan bir yazı kaleme aldı..
OMURCA yazısın da ;
Mahsun, yetim bıraktığımız camilerimiz cemaatine kavuştu.
Kaybettiğinde anlarmis insan değerini,
İnşallah bu son hasret olur. Son ayrılık...
Safları sıklaştırın,omuz hizalarınıza ve ayak hizalarınıza dikkat edin,Allah’ın rahmeti üzerinize olsun derken, şimdi sosyal mesafeye dikkat edin diyoruz.
Buna da şükür, cuma namazımızı omuz omuza , diz dize kılamasak da,eski saf tutuşlarımızı, dinlediğimiz vaaz ve hutbeleri hatırlayınca bir hüzün düştü kalplerimize...
Mahalle camimiz hasretle kollarını açtı cemaatine.
Bu ayrılık anını düşündük sürekli.
Bu bir cezamiydi,
Layık değilsiniz diyerek bir kovulma mı?
Herşey geliyor du aklımıza...
Ve hasret bitince küçük bir çocuk gibi neşeyle kossamda camiye...
Eski günleri ve şimdiki sınırları görünce ağlamak geldi içimden kalbim ve gözlerim bu mahzuniyeti hissettirdi bana , hele imam kardeşimin hutbe okuyuşunda ki hüzünlü ses titreyişi ve farzından sonra sünnetleri kılmak için evlere hemen çıkmamız gerektiğini söylemesi daha da derinleştirdi hüznümü, imam kardeşim bunları söylerken oda çok mahzundu ama ne yapsın görevini yerine getiriyordu.
Cenabı Allah elimizden aldıklarıyla da bize birşey anlatmak istiyor.
Kabede namaz durdu, tavaf durdu, say durdu.. camilerimizde namazlar kılınamaz oldu. Evlerimize misafir gelmez, sila-i rahim yapılmaz oldu. Allahın burda namazla ilgili bizlere anlatmak istediği bir şey var. İnsanı insan yapan ne varsa elimizden birden alındı. Sebebi biz, sebebi değer kıymet bilmememiz.
Öyle önemli bir mesaj var ki,
bileklerinize kelepçe vurulmadan da esaret edilirsiniz,
hapse girmeden hapis edilirsiniz
ve kibirle yürüyen İnanoğlu, unutma dünyayı hizaya getiren bu Corona bir çay kaşığı ağırlığında bile değil.
Düşünceler, düşünceler... Belki de düşünmemizi istediler...
Bizden ne aldığına bakmalı ve neleri yapamadığımız, neleri eksik yaptığımızı tespit etmemiz gerektiğini düşünmeliyiz. Aslında Cenabı Allah bize şunu anlatıyor. Sağlığımızı alma riski var. Camiye cemaate gitmiyorduk başka yerlerde vaktimizi geçiriyorduk, bak ikisinden de aldı bizleri.
Hadi bir düşünelim! bu hastalığı bu musibeti kaldırdığında nereye tekrar gideceğiz?
Hangi hayata döneceğiz? Bize tefekkür etme ve bir tercih yapma fırsatı sunuyor yüce Mevlam.
Gelin hep beraber Allah’a kulluğumuzu gözden geçirelim...dedi.
MEHMET ALİ OMURCA
OMURCA yazısın da ;
Mahsun, yetim bıraktığımız camilerimiz cemaatine kavuştu.
Kaybettiğinde anlarmis insan değerini,
İnşallah bu son hasret olur. Son ayrılık...
Safları sıklaştırın,omuz hizalarınıza ve ayak hizalarınıza dikkat edin,Allah’ın rahmeti üzerinize olsun derken, şimdi sosyal mesafeye dikkat edin diyoruz.
Buna da şükür, cuma namazımızı omuz omuza , diz dize kılamasak da,eski saf tutuşlarımızı, dinlediğimiz vaaz ve hutbeleri hatırlayınca bir hüzün düştü kalplerimize...
Mahalle camimiz hasretle kollarını açtı cemaatine.
Bu ayrılık anını düşündük sürekli.
Bu bir cezamiydi,
Layık değilsiniz diyerek bir kovulma mı?
Herşey geliyor du aklımıza...
Ve hasret bitince küçük bir çocuk gibi neşeyle kossamda camiye...
Eski günleri ve şimdiki sınırları görünce ağlamak geldi içimden kalbim ve gözlerim bu mahzuniyeti hissettirdi bana , hele imam kardeşimin hutbe okuyuşunda ki hüzünlü ses titreyişi ve farzından sonra sünnetleri kılmak için evlere hemen çıkmamız gerektiğini söylemesi daha da derinleştirdi hüznümü, imam kardeşim bunları söylerken oda çok mahzundu ama ne yapsın görevini yerine getiriyordu.
Cenabı Allah elimizden aldıklarıyla da bize birşey anlatmak istiyor.
Kabede namaz durdu, tavaf durdu, say durdu.. camilerimizde namazlar kılınamaz oldu. Evlerimize misafir gelmez, sila-i rahim yapılmaz oldu. Allahın burda namazla ilgili bizlere anlatmak istediği bir şey var. İnsanı insan yapan ne varsa elimizden birden alındı. Sebebi biz, sebebi değer kıymet bilmememiz.
Öyle önemli bir mesaj var ki,
bileklerinize kelepçe vurulmadan da esaret edilirsiniz,
hapse girmeden hapis edilirsiniz
ve kibirle yürüyen İnanoğlu, unutma dünyayı hizaya getiren bu Corona bir çay kaşığı ağırlığında bile değil.
Düşünceler, düşünceler... Belki de düşünmemizi istediler...
Bizden ne aldığına bakmalı ve neleri yapamadığımız, neleri eksik yaptığımızı tespit etmemiz gerektiğini düşünmeliyiz. Aslında Cenabı Allah bize şunu anlatıyor. Sağlığımızı alma riski var. Camiye cemaate gitmiyorduk başka yerlerde vaktimizi geçiriyorduk, bak ikisinden de aldı bizleri.
Hadi bir düşünelim! bu hastalığı bu musibeti kaldırdığında nereye tekrar gideceğiz?
Hangi hayata döneceğiz? Bize tefekkür etme ve bir tercih yapma fırsatı sunuyor yüce Mevlam.
Gelin hep beraber Allah’a kulluğumuzu gözden geçirelim...dedi.
MEHMET ALİ OMURCA