Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen ‘9. Yurt Dışı Din Hizmetleri Konferansı’, diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen açılış oturumuyla Ankara’da başladı.Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünce ‘Güncel Krizler Karşısında Yurt Dışı Din Hizmetlerinin Geleceği, İş Birliği İmkanları ve Kurumsal Tecrübe Paylaşımı’ başlığıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nda gerçekleştirilen konferansın açılış oturumda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Bu anlamlı buluşmamızın ana hedefi, yurtdışı din hizmetlerimizi gözden geçirmek ve çağın getirdiği imkanlar çerçevesinde yeni hizmet alanları ve stratejileri oluşturmak için kapsamlı bir istişarede bulunmaktır.” dedi.Yeryüzünün her geçen gün yeni küresel musibetlerle kuşatıldığını ve insanlığın gelece dair umutlarının giderek zayıfladığını söyleyen Başkan Erbaş, bugün insanlığın kendisini ciddi bir muhasebeye tabi tutması gerektiğini söyledi.Bilgi, bilim ve düşüncenin son iki asırdır Batı merkezli bir anlayışla temellendirildiğine dikkat çeken Başkan Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti:“Materyalist bir dünya algısının kökleştirilmeye çalışıldığı bu süreçte hayatı anlamlı kılan değerler yok sayılmıştır maalesef. Bilim ve tekniğin olağanüstü ilerlemesine rağmen insanlık, değer ve ahlak müktesebatını çağın gerçeklikleriyle buluşturma noktasında yetersiz kalmıştır.Küresel boyutta yaşanan birçok sorunun ve krizin temelinde inancı, adaleti, hakkaniyeti, merhameti ve umudu örseleyen bu yaklaşım vardır. Ailevi sorunlardan toplumsal çözülmelere, terör olaylarından küresel savaşlara, iklim değişikliğinden gıda krizine kadar insanlığı tehdit eden ve insanlığın geleceğini ipotek altına alan bütün bu olumsuzluklar, aslında adaletin ve merhametin kaybedilmesinin acı bir yansımasıdır. Hırs ve ihtirasla dünyevileşmenin vahim bir tezahürüdür, sonucudur. Son birkaç yıldır bütün dünyayı etkisi altına alan salgın hastalık başta olmak üzere, çağın bütün maddi ve manevi krizlerini de bu minvalde okumak gerektiği kanaatindeyim.”“İnsanlığı, İslam’ın diriltici mesajıyla yeniden buluşturmalıyız”İnsanlığın büyük bir dönüşüme ve değişime zorlandığını kaydeden Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:“İletişim ve etkileşim alanındaki baş döndürücü hızın, yerleşik alışkanlıkları, inanç, ahlak, değer ve davranış kalıplarını büyük bir dejenerasyona uğrattığını görüyoruz. Haz ve hız arzusunun belirleyici iki etken olduğu bu süreçte, benmerkezci bir anlayışla insanın bizatihi tüketim aracı haline dönüştürüldüğüne şahit oluyoruz.Diğer yandan bilgi güvenliği, gizlilik, mahremiyet gibi pek çok alanda ciddi riskler barındıran bu yeni durum, kötülüklerin örgütlenmesi için de elverişli bir zemin oluşturmaktadır. İnanç ve değerlerin istismar edilmesine ve yalan, iftira, nefret, şiddet, ırkçılık gibi eğilimlerin sıradanlaşmasına sebep olmaktadır. Dolandırıcılık, kumar ve bağımlılık gibi olumsuzlukları küresel bir sorun haline dönüştürmektedir. Bu durum, insanlığın birlikte yaşama tecrübesini, huzur ve barışını ciddi şekilde tehdit etmekte; gelecek umudunu ve güven arayışını ciddi anlamda örselemektedir. Bilhassa gençlerin ve çocukların bu konuda daha savunmasız olduğu, sahih dini bilginin rehberliğine ihtiyaç duyduğu gerçeğini mutlaka görmemiz gerekir.Bu durum aynı zamanda insanlığın derin bir arayış içerisinde olduğunu da ortaya koymaktadır. Böyle bir vasatta yapılması gereken, insanlığı İslam’ın diriltici mesajıyla, evrensel değerleriyle yeniden buluşturmaktır. İnsanın, başta yaratıcısı olmak üzere tabiatla, bilimle, ahlakla, hukukla ilişkisini adalet ve merhamet ekseninde yeniden inşa etmektir. Bunun için her birimizin azami gayret göstermesi gerekmektedir. Aksi halde daha büyük sorunlarla karşılaşması kaçınılmaz olacaktır.”Din ve irşat hizmetlerinin, anlam ve etki bakımından daha önemli hale geldiğine dikkat çeken Başkan Erbaş, hayatın merkezinde yer alan dijital dünyanın gerçekliklerini de dikkate alarak yeni bir yol haritası çizilmesinin elzem olduğunu belirterek, İslam dininin barış ve esenliği önceleyen rahmet mesajlarını daha etkili bir şekilde insanlara iletebilmek için bilgi, bilinç ve güzel ahlaka dayalı yeni pratikler geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.“İnsanların hakikat arayışının yolu kesinlikle İslam’a çıkacaktır”İslam ve Müslümanlar aleyhine yapılan karalama kampanyalarının hız kazandığını hatırlatan Başkan Erbaş, şunları söyledi:“İslam aleyhtarlığının arka planını doğru okumak, küresel çıkar ilişkilerini ve kirli emperyalist emelleri görmek açısından son derece önemlidir. Nitekim kimi çevreler tarafından medya vasıtasıyla yapılan dezenformasyon ve algı operasyonları, bir yandan emperyalistlerin sömürge politikalarına zemin oluştururken diğer yandan da insanların İslam’ın hayat veren ilkelerinden ve değerlerinden uzak kalmasına sebep olmaktadır. Şu bir gerçektir ki, manipülasyonlar ve engeller olmasa, insanların hakikat arayışının yolu kesinlikle İslam’a çıkacaktır. Zira modern çağın öne çıkan sorunları olarak yalnızlık, bireysellik, bencillik, nefret ve şiddet gibi olguların yol açtığı buhranlardan kurtuluşun yegane reçetesi İslam’dır.Taşıdığımız sorumluluk ve temsil ettiğimiz inanç, bu manzara karşısında bizleri daha fazla çalışmaya, daha çok yorulmaya sevk etmelidir. Çünkü bizim insana, hayata ve dünyaya dair bir gelecek tasavvurumuz var. Herkes için yaşanabilir güzel bir dünya kurma idealimiz var. Yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar durmak yok, idealimiz var. Avrupa’da, Afrika’da, Orta Asya’da, Kafkaslar’da, Balkanlar’da ve dünyanın diğer bölgelerinde, rehberliğimizi ve hizmetlerimizi bekleyen kardeşlerimiz var. Yanlış din tasavvuruyla zihinleri bulandırılan, yalan bilgilerle inançları istismar edilen gençlerimiz var. Dolayısıyla işimizin vaktimizden çok olduğu bilinciyle hareket etmek zorundayız. Daha fazla çalışmalı ve daha çok yorulmalıyız.”“İnsanlığı kuşatacak bir yaklaşımla hizmet üretmeliyiz”Başkan Erbaş, müşavir ve ataşelerden, bulundukları ülkelerde hem millet varlığımızı ve Müslümanları, hem de yerel halkı ve tüm insanlığı kuşatacak bir yaklaşımla hizmet üretmelerini; insanları İslam dininin evrensel değerleriyle buluşturmak, tanıştırmak, bu anlamda bir kamuoyu ve insanlığın ortak geleceğine dair bir ufuk oluşturmak için her fırsatı en iyi şekilde değerlendirmelerini istedi.Ülkemizin perspektifini dünya Müslümanlarına taşımak için her bir diplomatımızın azami gayret göstermesinin önemli olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, “Bulunduğumuz bölgeyi iyi tanımak, dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmek ve Türkiye’nin bölgesinde ve dünyadaki rolünü iyi kavramak gerektiğinin altını çizmek isterim. Bu noktada sizlerden beklentimiz, ülkemizin manevi hayatına rehberlik eden Diyanet İşleri Başkanlığımızın misyonu ve vizyonunu yurtdışında en ideal şekilde temsil etmenizdir. Bulunduğunuz ülke ve bölgenin hassasiyetlerini de dikkate alarak kendi inanç, kültür ve medeniyet değerlerimizin kılavuzluğunda hizmet üretmenizdir.” şeklinde konuştu.Diyanet İşleri Başkanlığının yurt dışındaki hizmetlerinin en temel gayesinin soydaş ve dindaşlarımızın büyük bir onur, özgüven ve kararlılık içinde varlığını kendi değerleriyle sürdürmesini temin etmek olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, bunu gerçekleştirmenin yolunun da dini ve milli kimliğin bir bütün olarak korunmasından geçtiğine dikkat çekti.Yurt dışındaki hizmetlerde paydaş kurum ve kuruluşlar arasında sürdürülebilir bir işbirliğine ve güçlü bir koordinasyona ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Başta Dışişleri Bakanlığımız ve Millî Eğitim Bakanlığımız olmak üzere diğer ilgili bakanlıklarımızın yanı sıra Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlarımızın ve TİKA, TDV, Kızılay, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü gibi kuruluş ve organizasyonlarımızın müşterek çalışmasını önemsiyoruz. Aramızdaki işbirliği ve koordinasyonun daha da güçlenmesi gerektiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.Başkan Erbaş, İslam coğrafyasının son birkaç asırdır savaşlar, işgaller, şiddet ve yoksulluk altında zor ve sıkıntılı süreçlere mahkûm edildiğini, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel ve benzeri açılardan dahili ve harici müdahalelere maruz bırakıldığını kaydederek, “Etnik kimlikler, mezhep, meşrep ve ideoloji farklılıkları üzerinden fitne, tefrika ve anarşi üretilerek Müslümanların enerjisi ve motivasyonu hedef alınmıştır. Daha çok da vekalet savaşlarıyla bunları yapıyorlar. Nihayetinde radikalizmden kimlik erozyonuna, tefrikadan din istismarına kadar pek çok sorun, dünyadaki Müslümanların bugününü ve geleceğini tehdit eder hale gelmiştir.” diye konuştu.“Ayrıştırıcı, dışlayıcı ve ötekileştirici söylemler, Batı’nın çifte standardının açık bir tezahürüdür”Avrupa’da giderek artan İslam düşmanlığı ile ilgili konuşan Başkan Erbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:“Fitne, terör ve cehalet üçgeninde karamsarlığa ve umutsuzluğa hapsedilen İslam coğrafyasının bu görüntüsü, maalesef uzunca bir süredir Batı toplumlarında yaygınlaşan bir eğilim olan İslam düşmanlığına payanda yapılmaktadır. Bugün birçok Avrupa ülkesinde İslam düşmanlığı, her geçen gün büyütülen, endişe verici boyutlara ulaşan ve Müslümanların özgürlük alanlarını daraltan bir tehlike olarak ne yazık ki varlığını sürdürmektedir. Özellikle kıta Avrupa’sındaki ırkçı politikacıların popülist söylemleri orada yaşayan Müslümanlara ve onlara ait olan her şeye karşı fütursuzca saldırıların tahrik gücünü oluşturmaktadır. Hiç şüphesiz bu tür ayrıştırıcı, dışlayıcı ve ötekileştirici söylemler, insan hakları ve özgürlükler bağlamında Batı’nın çifte standardının açık bir tezahürüdür. Bu da insanlık adına utanç verici bir durumdur.“Ayrımcılık, ırkçılık ve İslam düşmanlığı gibi sorunlarla mücadelede dirayetli bir duruş sergilemeliyiz”Bizler, insan onurunu hiçe sayan, birlikte yaşama ahlakını ayaklar altına alan bu tür yaklaşımlar karşısında daima müteyakkız olmalıyız. Ayrımcılık, ırkçılık ve İslam düşmanlığı gibi sorunlarla mücadelede hukuk ve evrensel değerler ekseninde dirayetli bir duruş sergilemeliyiz. Bilinçli ve son derece kararlı davranmalıyız. Soydaş ve dindaşlarımızı, meşru yollardan haklarını aramaları için teşvik etmeli ve her halükârda sağduyuyla, metanetle, basiret ve ferasetle hareket etmeliyiz. İslam’ın bütün insanlık için umut vadeden bir inanç olduğu gerçeğiyle onları mutlaka buluşturmalıyız. İslam’ın insanlık için gönderilmiş en büyük nimet olduğu hakikatini her vesileyle anlatmalıyız.”Dini, hukuki ve kültürel alanlarda hizmet veren yerel unsurlarla işbirliği imkanlarını geliştirmenin önemine değinen Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle bitirdi:“Böylece, yüce dinimiz İslam’ı en iyi şekilde temsil edip anlatma ve bu husustaki yanlış algıları sahih bilgiyle bertaraf etme imkanı bulmuş oluruz. Haddi zatında bir arada yaşama, daha iyi bir gelecek, adalet, eşitlik, huzur, güven gibi hususlar, bizim kadar bulunduğumuz ülkenin insanları için de vazgeçilmez değerlerdir.Bizlere düşen, Kur'an ve sünnetin rehberliğinde, İslam’ın hak, hakikat ve adalet anlayışını günümüz dünyasına her dem yeniden teklif etmektir. İnsanlık ailesinin her bir ferdini, merhamet ve adalet elçisi Peygamber Efendimizin çağlar üstü örnekliği ve üstün ahlaki vasıflarıyla tanıştırmak için var gücümüzle çalışmaktır.Dört gün boyunca sürecek bu toplantının hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyor, teşrifleriniz ve toplantı süresince yapacağınız değerli katkılarınız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.”Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay da konferansta birer konuşma yaptı.Konferansa, Türkiye Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Helal Akreditasyon Kurumu Başkanı Zafer Soylu, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Huriye Martı ile Dr. Burhan İşliyen, Başkanlığın üst düzey yöneticileri ile ataşe ve müşavirler katıldı.
DİYANET
Yayınlanma: 30 Mayıs 2022 - 21:39
9. Yurt Dışı Din Hizmetleri Konferansı, Ankara'da başladı
Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen ‘9. Yurt Dışı Din Hizmetleri Konferansı’, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen açılış oturumuyla Ankara’da başladı.
DİYANET
30 Mayıs 2022 - 21:39
EDİTÖR

www.muftulukhaber.com
TEŞKİLATIN BULUŞMA NOKTASI
İlginizi Çekebilir