Din Görevlileri bu toplumun yol göstereni olarak her zaman en önde olmuştur. Bugün özellikle bünyesinde çalıştığımız Diyanetimiz tarafından da Camileri öncelikli, din görevlilerini de olmasalar da olur ifadelerine sıkıştırmak, din görevlilerinin verdiği emeği değersizleştirmektir.
Günümüzde din görevlisi ile cami kavramlarının içi boşaltılan algılara dönüştürülmeye çalışıldığı muhakkaktır. Cami dört duvar arasında sadece bir ibadet mekanı değildir, Din görevlileri de dört duvar arasına sıkıştırılmış birey değildir. Cami ve Din görevlisi dar bir alanın temsilcileri olmamakla birlikte din görevlisinden yoksun bir caminin de var olması mümkün değildir. Camiler Din görevlisi ile din görevlisin davet ettiği cemaati ile yaşar, nefes alır.
Bunun haricinde din görevlilerini sadece ölümü hatırlatan bireyler olarak göstermek yerine, en doğru yaşamı örnekleyen, yaşayan ve yaşatan bireyler olarak görmemiz gerekir.
Camilerimiz hayata dair yaşamanın ilk öğretisini yapan mekanlar olduğu kadar, bu öğretiyi öğretenlerin de din görevlileri olduğu unutulmamalıdır.
Bir kişiye camiler gününüz hayırlı olsun denilemeyeceği gibi bir kişiye sadece din görevlileri gününüz hayırlı olsun da denilemez. Camiyi cami yapan Din görevlileridir, Din görevlilerini de değerli kılan yaptıkları görev, görev yaptıkları cami ve cemaatidir. Bu sebeple camilere ruh katan din görevlileridir.
Unutmamalıyız ki cami olmadan ibadet yapılırken, din görevlileri olmadan bu öğretileri yaşamak ve yaşatmak mümkün değildir. Bu sebeple İslam, bütün yeryüzünü insana mescit kılmış ve bütün insanları Allah’a kul olma görevini yerine getirmekle sorumlu hale getirmiştir.
Bütün dünyanın mescit olduğu bilinciyle herkesin kendisini din görevlisi bilerek ahlak, adalet, Tevhit ve hikmet değerlerinin gereklerine uygun yaşaması en büyük görevimizdir.
Bu sebeple öncelikle bütün Din görevlilerimizin din görevlileri gününü kutlar, onları şahlandıran camilerinde kıldıracakları Cuma namazının hayırlara vesile olmasını cenabı Allahtan niyaz ederim.Mehmet Ali Omurca
Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı
Günümüzde din görevlisi ile cami kavramlarının içi boşaltılan algılara dönüştürülmeye çalışıldığı muhakkaktır. Cami dört duvar arasında sadece bir ibadet mekanı değildir, Din görevlileri de dört duvar arasına sıkıştırılmış birey değildir. Cami ve Din görevlisi dar bir alanın temsilcileri olmamakla birlikte din görevlisinden yoksun bir caminin de var olması mümkün değildir. Camiler Din görevlisi ile din görevlisin davet ettiği cemaati ile yaşar, nefes alır.
Bunun haricinde din görevlilerini sadece ölümü hatırlatan bireyler olarak göstermek yerine, en doğru yaşamı örnekleyen, yaşayan ve yaşatan bireyler olarak görmemiz gerekir.
Camilerimiz hayata dair yaşamanın ilk öğretisini yapan mekanlar olduğu kadar, bu öğretiyi öğretenlerin de din görevlileri olduğu unutulmamalıdır.
Bir kişiye camiler gününüz hayırlı olsun denilemeyeceği gibi bir kişiye sadece din görevlileri gününüz hayırlı olsun da denilemez. Camiyi cami yapan Din görevlileridir, Din görevlilerini de değerli kılan yaptıkları görev, görev yaptıkları cami ve cemaatidir. Bu sebeple camilere ruh katan din görevlileridir.
Unutmamalıyız ki cami olmadan ibadet yapılırken, din görevlileri olmadan bu öğretileri yaşamak ve yaşatmak mümkün değildir. Bu sebeple İslam, bütün yeryüzünü insana mescit kılmış ve bütün insanları Allah’a kul olma görevini yerine getirmekle sorumlu hale getirmiştir.
Bütün dünyanın mescit olduğu bilinciyle herkesin kendisini din görevlisi bilerek ahlak, adalet, Tevhit ve hikmet değerlerinin gereklerine uygun yaşaması en büyük görevimizdir.
Bu sebeple öncelikle bütün Din görevlilerimizin din görevlileri gününü kutlar, onları şahlandıran camilerinde kıldıracakları Cuma namazının hayırlara vesile olmasını cenabı Allahtan niyaz ederim.Mehmet Ali Omurca
Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı