Bir sevdadır seni yaşamak.
Umudun adı, hüznün sonudur seni tanımak.
Ey kutsal çilenin mübarek yolcusu!
Sen de gelip geçtin bu yollardan. Çeşitli badireler atlattın. Hüzne selam durdun kimi zaman. Ağladın… Ağlattın…
Hüzün yenemedi seni. Sana hâkim olamadı. Seni yıldıramadı. Geri bırakmadı seni çileli mücadelenden…
Bir misyonun vardı! Karanlığa kafa tutan! Gericilere inat!
Aydınlatma arzun tüm cihanı… Yegâne manifeston… hidayete rehberlik…
Kimi zaman Sevincinden şükran secdelerini coşturdun… Yer gök şeref buldu tebessümlerinle… Melekler gıpta ettiler sana… Asiler çatlayıverdi hasedinden…
Ey umut hüzmelerinin iftiharı yar!
Hüzün çiçeklerim umut güneşini özledi.
Bir akşamüstü misafir olsan gülistanımızda ki yerine…
Etrafı sarsın kokun tüm çekiciliğiyle…
Hüzün çiçeklerim umuda açsalar gelişinle…
Hepsi sen kokmaya başlasalar…
Etrafımız aydınlansa… Arınsak cahiliye kirinden… Dağılsa karanlık bulutlar…
Bedir şarkıları terennüm etsek…
Sevincimizden umut gözyaşlarına boğulsak…
Hıçkıra hıçkıra dalsak engin deryana…
Şükür secdelerinden nasip alsak…
Gözyaşlarımızla temizlesek vicdanımızı…
Sevginle yıkasak günahlarımızı…
Ey hüznümün umudu sevgili!
Ben seni sevdim… Sen beni…
Belki görüşmedik…
Ama… Sen bizi görmeden övdün! Biz ise seni görmeden sevdik!