Dalgınlıktan, boş vermişlikten ve neme lazımcılıktan kurtulma vaktidir!
Kul olma şuuruna erme, kulluk vazifelerini idrak edebilme ve görev kuşanma vaktidir.
Birliğin, beraberliğin ve dayanışmanın zamanıdır. Ortamda cirit atan şer odaklı güçlerin oyunlarını tasfiye etme vaktidir!
Şeytansı duygularla harekete geçen ve tefrika ateşini yakan iblislerin ateşine su tutma zamanıdır.
En ulvi duygularla yola çıkma zamanıdır. Çünkü kardeşlik bağları çok zayıflamış bulunmaktadır.
Din ve iman kavramları yozlaştırılmış, içi boşaltılmış ve dindar kesim maalesef belli bir projenin hedefine göre farkında olmadan hedeflenen yolda yürütülmeye başlanmıştır!
Toplum mühendisleri, işlerini iyi yapmanın tefahürü içindedirler…
Lakin!
Halkımız, köklü bağları sayesinde kardeşlik mefhumunu istenen düzeyde algılama ve hayata geçirebilme imkânına ve kudretine sahiptir.
Ve hala!
Mü’min, mü’minin kardeşidir!
Mü’min, mü’mine zulmetmeyecektir!
Mü’min insan, Mü’min kardeşini zalimlerin eline terk etmeyecektir!
Ötekileştirmeyecektir!
Yere düştüğünde el uzatacaktır!
Uyaracak ve ikaz edecektir!
Bununla ma’rufu emretmiş olduğunun şuurunda olacaktır.
Yaşadığı gibi inanmayacak, inandığı gibi yaşayacaktır!
Rehberi ne mi olacak?
Hz. Kur’an!
Hz. Resul (s.a.v)!
Başka rehberlere ne ihtiyaç?
Gerek yok!
Din ve dindarlık mefhumlarına gerekli anlamı yüklemeyi bilecek Mü’min insan!
Yardımlaşma ve dayanışmanın ne demek olduğunu bilecek!
Bilmeli de…
Gerektiğinde maddi yardım edecek kardeşine… Gerektiğinde manevi destek olacak!
Öyle ya! Ma’rufu emir ve kötülüğü nehiy en büyük yardım çeşidi değil midir?
Bu bağlamda diyebiliriz ki:
Artık intibah zamanıdır! Uyanma vaktidir! Uyandırma vaktidir!
Neden mi?
Çünkü artık yeter!
Zalimin zulmüne! Kafirin küfrüne! Fasıkın fıskına! Hainin hıyanetine…
Yeter…
Birlik, beraberlik ve dayanışma için, kardeşçe yaşama için, ümmet şuuruna erme adına:
İNTİBAH VAKTİDİR…
YILMAZ ARI
KAHTA VAİZİ