Hüzünlü Sancak
Hüseynî mektebin, Zeynebî feryâdının acılı sembolü; Hüzünlü Sancak…
Çakallar vadisinde, Aslanlara pusu kuran karanlık zihniyetlere inat; hep dalgalanacak…
Allah’ın Habibi s.a.v.’in sevgili torunu Hz. Hüseyn’in:
‘’Yok olmadan var edemezsin.
Arkaya bakarsan, menzile eremezsin.’’ İlkesinden murat…
***
Kerbela faciası…
Zamanı geçmiş olsa da zamana kafa tutan dersleriyle karşımızda her ân…
Çünkü; her yer Kerbelâ… her gün Âşura…
Ne oldu Kerbelâ’da…
Ne olmadı ki…
Hüseynim şehit düştü…
Yezid karakterli satılmış ruhlar eliyle…
Kiminin ruhu satılmış idi… Kiminin eli… Kiminin kılıcı… Kiminin olmayan vicdanı…
Ya Hüseyin…
Çok sevilmemiş miydi?
Çağrılmamış mıydı?
Büyük fizikçi Albert Einstein’ın Feryadı olan söz: “Beni herkes çok sevdi, ama kimseler beni anlamadı.” İdi.
Hüseyin’i çok sevenler; O’nu ve davasını anlamışlardı halbuki…
Ama maalesef korkmuşlardı…
Allah’tan korkar gibi insandan…
Hatta daha büyük bir korkuyla Yezit’ten…
Hüseyin korkmadı başkasından…
Vazgeçmedi hüzünlü sancağı dalgalandırmaktan…
Biliyordu… Rabbin yolunda ölmekten öte şeref yok idi…
Mücadelesi hak yolunda illa hak idi…
Haksızlıkların karşısında idi…
Ya çağımızın Yezidleri…
Ya da Yezide satılmış ruh taşıyıcıları…
Hak adına haksızlık yapanlar…
İnsan haklarını yiyenler, çiğneyenler…
Onlar, sırların ortalığa saçıldığı günde feryat edecekler elbet…
***
Rabbim! Haksızlık yapanların yanına koma…
Hak adına hakka ihanet edenleri ve bunlara yardımcı olanları bağışlama…
Sen bizlerin mevlâsısın!
Onların mevlâsı yok!
Yada çok uzaklarda!
Yılmaz ARI Sincik Müftü Vekili Kahta ilçe Vaizi