Ebu Zer (Allâh Ondan razı olsun)'den rivayet edildiğine göre Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Şüphesiz ben sizin görmediklerinizi görüyor ve bilmediklerinizi biliyorum. Gökyüzü meleklerin çokluğundan dolayı çatırdayıp gıcırdadı bu gıcırdamasında da haklı idi. Çünkü orada meleklerin secde etmediği dört parmaklık bir yer bile yoktu. Vallâhi eğer bildiklerimi bilseydiniz az güler çok ağlardınız. Döşekler üzerinde kadınlarınızdan zevk alamazdınız. Yüksek sesle Allâh’a yalvararak yollara ve kırlara çıkardınız.”[1]
DERSLER VE İBRETLER:
1- Yüce Allâh c.c. gayb aleminden birkaç sahneyi peygamberimizin dili ile bize bildiriyor. Gök yüzünün çatırdaması ve kıyâmetin kopması ileride vuku bulacak bir olaylar zinciri olduğu için keyfiyeti bizde sırlı bir merak uyandırmakta ve hadislerdeki haberler bizi endişelendirmektedir.
2- Kıyâmetin dehşet verici sahnelerini bilen Allâh resulü s.a.v. ümmeti için endişelenmekte ve bu endişesini de ashabı ile paylaşmakta idi.
3- Durumun vahametini ifade ederken de; ‘’şayet siz bilseydiniz tüm bunları çokça ağlardınız, az gülerdiniz hatta en fazla sevdiğiniz kadınlarınız ile ilişkiye girmekten bile haz alamazdınız’’ gibi insanı tefekküre davet eden can alıcı cümleler kullanıyor.
4- Yüksek sesle yalvarıp, kırlara çıkardınız. Neden? Allâh sizi o dehşetli günde güvenli bir ortama sevk etsin diye!
5- Madem ki iş büyük ve durum can alıcı; o zaman ayaklarımızı denk almalı ve Allâh’ın bize verdiği bu rahat yaşamda ve nimetler içinde ahiret yurdunu aramalıyız. Yani ahiretimizi kazanmaya çabalamalıyız. En ufak iyi davranışı küçümsememeliyiz. Bize kıyâmette fayda verecek gram ağırlığındaki iyilikleri bile önemsemeliyiz.
6- Dağlara, kırlara ve bayırlara çıkıp bağırmaya gerek yok! Kur’an ve sünneti iyi bir şekilde öğrenip yaşamımıza yansıtalım, ibadetlerimizi aksatmayalım, cenneti arzuladığımızı ve cehennemden sakındığımızı Allâh’a arz edebilelim yeter. Gerisi onun rahmetine sığınmak!
***
Kaynak: Hz. Muhammed’den (s.a.v.) Hayat Ölçüleri, Dersler ve İbretler, Yılmaz ARI, Damla yy. Konya 2008
[1] (Tirmizi , Zühd 9)