Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ramazan ayının son iftarında diyanet TV ekranlarından canlı olarak yayınlanan, “İftarı Beklerken” programına konuk oldu.Süleymaniye Camii’nin bahçesinden yayınlanan programda sunucu Mustafa Demirci’nin sorularını cevaplandıran Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam dünyası, Ramazan ayı boyunca yürütülen irşat faaliyetleri ve Ramazan Bayramı’na dair değerlendirmelerde bulundu.Başkan Erbaş, milletimizin ve İslam aleminin Ramazanını ve bayramını tebrik ederek, “Her gün ömrümüzden bir yaprak düşüyor, ölüme bir adım daha yaklaşmış oluyoruz bir ay önce sahuru burada birlikte idrak ettik. Şuanda Ramazanın son iftarındayız Rabbim ömrümüzün her gününü Ramazan gibi geçirmeyi, ömrümüzün her saatini Ramazan ayındaki güzellikleri idrak ederek geçirmeyi nasip eylesin” dedi.Son günlerde ülkemizde meydana gelen terör saldırılarında şehit olan güvenlik güçlerine rahmet dileyen Başkan Erbaş, “Şehitlerimize rahmet diliyoruz. Gazilerimize şifalar diliyoruz. Cenab-ı Hakk birliğimizi beraberliğimizi daim eğlenmesini niyaz ediyorum kötülükler kıyamete kadar devam edecektir Bu bir hak batıl mücadelesidir” diye konuştu.İslam coğrafyasının çeşitli bölgelerinde yaşanan acılardan dolayı Müslümanların Ramazan ayını yine buruk geçirdiğini ifade eden Başkan Erbaş, Suriye'de altı, yedi senedir acılar yaşıyor kardeşlerimiz. Onlarla beraber biz de aynı acıyı yaşıyoruz. Libya'da öyle, Yemen’de öyle, Pakistan'da ve birçok yerde öyle. Bizim ülkemizde öyle 35-40 senedir terörle mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.“98 ülkede iftar sofraları kurduk”Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının Ramazan ayı boyunca yapmış olduğu çalışmalar hakkında bilgi vererek, şöyle devam etti:“Diğer zamanlarda olduğu gibi Ramazan'da da Diyanet İşleri Başkanlığı olarak milletimizi kötülüklerden uzaklaştırabilmek, onları irşad edebilmek için Ramazandan nasıl istifade edebiliriz bununla ilgili seferberlik halinde olduk. Ülkemizin 81 ilinde ve 921 ilçesinde Diyanet İşleri Başkanlığımızın 160 bini aşkın mensubuyla teravihlerde, mukabelelerde milletimizin yanında olduk. Ramazan Kur'an ayı olduğu için Kur'an eğitimi daha da artıyor ve anlamlı hale geliyor. Camilerde Kur'an eğitimini Ramazan ayında daha da güzelleştirerek daha da yoğunlaştırarak yerine getirmeye çalıştık. Bu yıl Ramazan ayında tema olarak infak konusunu seçtik ve bütün milletimize infak faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştık. Türkiye Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı birlikte hareket ederek hem yurt içinde hem yurt dışında fakir fukara, garip gureba insanlara milletimizin vakfımıza emanet ettiği zekatları ve diğer hayır hasenatı bağışları nasıl ulaştırabiliriz onun gayreti içerisinde olduk. Sadece ülkemizdeki fakir fukara garip gureba insanların yanında yer alarak yetinmedik, dünyanın 98 ülkesinde olduk. Türkiye Diyanet Vakfı olarak 20-25 milyon kadar milletimizin bize emanet etmiş olduğu miktarları 98 ülkede iftar sofralarında Müslümanlarla, insanlarla buluşturmaya çalıştık.”Başkan Erbaş, geçen yıl Türkiye dışından 84 ülkede yardım faaliyetlerini yürüttüklerini, bu yıl ise bu rakamı 98 ülkeye çıkardıklarını ifade ederek, “Bu çalışmalarda sadece insanlara gıda maddeleri dağıtarak değil, aynı zamanda birlik beraberlik noktasında, Müslümanların arasındaki muhabbeti geliştirme noktasında da çok büyük katkılar sağlıyor” şeklinde konuştu.“İslam nimeti ile daha fazla insanı buluşturmaya çalışıyoruz”İslam’ın ilkeleri, inanç esasları ve ibadetleriyle dünya ve ahiret dengesini muhafaza etmek için gönderilen bir din olduğunu belirten Başkan Erbaş, şöyle konuştu:“İslam insanoğluna verilmiş en büyük nimettir. Bunu nereden söylüyorum, Allah Rasulü Efendimize son geldiği rivayet edilen ayetlerden birisi olan Maide suresinde “Bugün üzerinizdeki nimetimi kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Din olarak İslam’dan razı oldum” buyuruyor Rabbimiz. İslam insanlara verilen en büyük nimettir. Kısmeti olan alır, kısmeti olmayan almaz. Çünkü dinde zorlama yoktur. Bu bir hidayet meselesidir. Bu hidayetten nasibi olanlar İslam nimeti ile buluşur. Bu nimetlerle insanları buluşturmanın adına tebliğ denir, davet denir. Biz davet ederiz, tebliğ ederiz. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bunu yapıyoruz. Ülkemiz içinde ve ülkemiz dışında bunu yapıyoruz. İslam nimeti ile daha fazla insanı buluşturmaya çalışıyoruz.”“Bayramı tatil olarak görmeyelim”Ramazan bayramının milletimiz ve İslam alemi için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Başkan Erbaş, “Bayramları bayram gibi kutlayalım. Bayramları sevdiklerimizle birlikte geçirelim. Büyüklerimizi, sevdiklerimizi ziyaret edelim. Ziyaret edemezsek en azından telefonla onları arayarak görüşelim. Bayramı tatil olarak görmeyelim. Çünkü bu hakikaten bir ibadettir. Ramazan ve kurban bayramı esasında bir ibadettir. İbadeti usulüne uygun bir şekilde bizim değerlendirmemiz lazım. İbadetlerimizi terk etmeden, bayram ziyaretlerini yaparak, eşimizi, dostumuzu, büyüklerimizi güzel bir şekilde onların gönüllerini alarak geçirmemiz gerek. Babamızı, annemizi ziyaret ederek bu bayramları değerlendirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.Başkan Erbaş, bayram namazlarına çocuklarında getirilmesi çağrısında bulunarak babaların çocuklarının, dedelerin torunlarının ellerinde tutarak bayram namazlarına gelmelerini istedi.Ramazan bayramının şeker bayramı diye ifade edilmesinin yanlış olduğuna dikkat çekerek, Şeker bayramı diye bir bayram yok, bu Ramazan bayramıdır. Çocuklara şeker verildiği için bayramın adı şeker bayramı olmaz. Bu bir ibadettir. Bu Ramazanın o kutsiyetine biraz hafiflik getiriyor. Bu şekilde kullananlar bundan vaz geçsinler” dedi.
DİYANET
04 Haziran 2019 - 06:34
Güncelleme: 04 Haziran 2019 - 06:38
Erbaş, son iftarda Diyanet TV'ye konuk oldu
DİYANET
04 Haziran 2019 - 06:34
Güncelleme: 04 Haziran 2019 - 06:38
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir